Hakkımda Resim
Tüm Yazılar / - 20 Nisan 2021 Salı

Her şey yolunda neden bebeğim olmuyor?

Açıklanmayan gebelik problemleri ile ilişkilidir…

Bu bakış açısı da genellikle açıklanmayan gebelik problemleri ile ilişkilidir. Biyolojik olarak her şey yolundadır. Ancak uygulanan tıbbi tedaviye bir türlü olumlu cevap alınamaz. Geçmişinizden getirdiğiniz ya da mevcut eş ilişkinizle ilgili olarak farkında bile olmadığınız duygu ve düşünceleriniz de doğurganlığınızı etkiliyor olabilir. Böylesi durumlarda yapılması gereken kadın ve erkeğin kendi iç dünyalarına ve eşler arasındaki ilişkiye dair derinlemesine psikolojik bir irdelemenin yapılmasıdır. Kadının ya da erkeğin kendinin bile farkında olmadığı bilinçaltının emrinde üremesini zorlaştıran ya da engel olan düşüncelerin araştırılması gerekir. Amaç bu duygu ve düşüncelerin bilinç düzeyine çıkarılması ve kişi tarafından analiz edilmesinin sağlanması ve gebe kalma başarı oranının yükseltilmesidir.

Bilinç ve bilinçdışı(bilinçaltı) kavramları zihnin farklı durumları olarak tanımlanabilir. Bilinçli zihin farklı düşüncelere sahip zihnin aktif kısmıdır. Bilinç şu anda ve mevcut olanı deneyimleyen bunu fark eden zihinsel faaliyetlerdir. Bu farkındalık düşünceleri, duyguları ve algısal deneyimleri içerir. Şu anda bu satırları okuduğunuzu, nerede olduğunuzu, ne hissettiğinizi bilen ve farkında olan kısım bilinçli zihindir. Diğer taraftan zihninizin bilinçdışı (bilinçaltı) olan kısmı ise şu anda olan bitenle ilgilenmeyen, geçmişinizdeki, şu andaki ve gelecekle ilgili yorumlarınızın deneyimlerinizin saklandığı bir depo gibidir. Bilinçdışı aynı zamanda uyarana karşın bizim otomatik davranışlarımızı elinde tutan içgüdülerden ve daha önce öğrenilmiş deneyimlerden oluşturulan otomatik cevap verme programıdır. Kalp atışlarımız, nefes alışımız ve diğer otomatik beden fonksiyonlarımız biliçdışının (bilinçaltı) faaliyetleridir. Nörolojik işlevsellik yönünden bakacak olursak, bilinçdışı zihin bilinçli zihin karşısında milyon kez daha güçlüdür. Eğer bilinçli zihin le bilinçdışı zihin arasında bir çatışma varsa, bu nedenlerdir ki; bilinçdışı zihin her zaman bilinçli zihin karşısında baskın ve kazanan taraf olacaktır.

Bu durumu tüp bebek tedavisi gören bir kadın için örnekleyecek olursak; her iki eşte sağlıklı, embriyoları güzel, ancak her denemenin sonunda bir hüsran. Kadının bilinçli zihni, bebek sahibi olmayı istiyor. Eşini seviyor. Bebek sahibi olmak için tedaviye başlıyor. Tedavinin her türlü gereğini yerine getiriyor. Tedavi sonucu olumsuz olunca çok üzülüyor. Bütün bunları kadının bilinçli zihni yapıyor. Bir de bu kadının bilinçdışı ne yapıyor ona bakalım. Bu kadına ilkokula yeni başladığı yılda bir kardeş geliyor. Ailenin gelir düzeyi düşük olduğu için anne abla okuldan geldikten sonra yeni doğan bebeği ona teslim edip, evlere temizliğe gidiyor. Aslında abla küçük yaşta annelik yapmaya başlıyor. Yine böyle bir gün anne eve dönünce bebeğin ateşinin çok yüksek olduğunu fark ediyor. Ablayı “ sen ne biçim bakmışsın kardeşine! Hiç dikkat etmemişsin. Büyüyünce nasıl anne olacaksın? Nasıl sorumluluk alacaksın”azarlamaya başlıyor. Abla bu durumdan o kadar suçlanıyor ki, bir daha böyle bir sıkıntılı durum yaşamak istemiyor. Biliçaltı bunu şıp diye kodluyor.

Şimdi bilinçli hali bebek sahibi olmaya çalışırken, bilinçdışı milyon kez daha güçlü olan zihni onu korumak bir daha suçluluk hissetmesine izin vermemek adına onu koruyor. Gebe kalmasına engel oluyor. Burada yapılması gereken kişiye uygun bir yöntem kullanarak, kendisinin bile yeni fark ettiği bilinçaltının ona oynadığı oyunu bozmak ve böylece gebe kalması yönünde psikolojik sağlığını desteklemek olacaktır. (Merak edenler için not: Bu danışanımla EMDR çalıştım. Bir sonraki tüp bebek tedavisinde gebe kaldı.)


Ara

Detaylı Bilgi İçin Arayabilirsiniz.